"ya üf!" sakljfssdk. yazıya artık böyle başlıyorum. bir tripli kız, bir bunalımlı ergen, bir annesinden dışarı çıkma izni alamamış çocuk edasıyla. yazının ilk cümlesi devamı hakkında fikir verir, başında silah varsa muhakkak patlar falan filan. benimkisi "ya üffffffff" oysa ki ne sıkıntıdan ne başka bir muhabbetten sırf ya üff demesi çok zevkli olduğundan söylüyorum bunu. şu an televizyonda bal reklamları var. amip gibi her yerden çıkıyorlar artık. gözümü kapadığımda beynimi sömürgeleştirebilirler bile. düşünün öyle manyak bir dünyaya geleceğiz ki hem yaşamak isteyip hem de her gün intiharı düşüneceğiz. televizyonların mikrop reklamı, virüs reklamı yaptığı günler de olacak. bu mikrop sizi 3546 saniye sonra yok edecek. garantili. iade kabul ediyoruz.
evet bol şans. ben bir beyin kanaması alabilir miyim acaba? felç kalmak istemiyorum ama bakın.
uykum geliyor. uykum sürekli geliyor ve şunu demekte tereddüt etmiyor. ben çok güzelim. yatakta harikalar yaratırım. yastıkla sürreal çizimlerim var.
uyumayacağım! hayır şimdi değil. dışarı çıkıp kafamı patlatmak istiyorum. dışarı çıkmak ve ülkede bolca bulunan çelişkilere bir göz atmak nanik yapmak istiyorum. orta parmağımı içerken havaya kaldırıp bak sevgili tolstoy aklıma neden hep ilk senin ismin geliyor? demek istiyorum. oysa ki ben tolstoy'u diğerlerinden çok sevmem. neyse ki demeyeceğim. akşama dönerken biraz su içip onun yerine: "evet laffer eğrisi böyle çiziliyormuş lan" diyip kpss bozgununa uğrayacağım. benden daha iyi olduklarına inanan ders çalışan ve ders çalışırken hayattaki hiçbir şeyi önemsemeyen o insanları düşünüp biraz daha ders çalışacağım.çünkü onları düşününce aklıma sadece kopkoyu kirli bir bok çukuru ve içine sürüklenen ben geliyor. hepsini oraya gömmek istiyorum. hiçbirinizin iyiliğini istemiyorum. çünkü kapitalizm böyle bir şey ve siz onu çok seviyorsunuz. benim için bir önemi yok. akşam evime gelip güzel müzikler dinleyebileceğim çok küçük zevklerimin lüks kaçmayacağı bir iş bana yeterli. kariyer peşinde koşup bir türlü doymak bilmeyen egomla savaşmak bana göre değil.
ilk başta söz varmış ve sözün bolca hotumlandığı bir bankadan çekildim. o yüzden sıkıntı yok. az ama öz konuşurum diyenlerin olduğu bir diyar değil de çok konuşurum ama boş konuşmam tandanslı ebrugündeşvari caka satanların ülkesindeyim. sildim mi bir kalemde. kalemle silinmez ama yaaaaeee
neyse sevgili okur ben gidip biraz çıldıracağım müsadenizle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder